Türkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM Türk dünyası ve diasporasının altmışa yakın ülkedeki akademisyen, düşünce ve kanaat önderlerini İstanbul’da buluşturdu. “Türk Konseyi, Türk Diasporası ve Sosyoekonomik İş Birliği” ana temalı “DÜNYA TÜRK FORUMU”na katılmak üzere dünyanın dört bir yanından katılımcılar İstanbul’daki Forum’un ilk gününde bir araya geldiler.
Grand Cevahir Hotel’de başlayan Dünya Türk Forumu’nun açılış konuşmalarını TASAM Başkanı Süleyman ŞENSOY, Türk Konseyi Genel Sekreteri Büyükelçi Halil AKINCI, TÜRKPA Genel Sekreteri Ramil HASANOV, Mardin Valisi Hasan DURUER, Kazakistan Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Baghdad AMREYEV, MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli adına TBMM İzmir Milletvekili Şenol BAL, CHP Genel Başkanı Sayın Kemal KILIÇDAROĞLU adına TBMM Balıkesir Milletvekili Hüseyin PAZARCI, TBMM AB Uyum Komisyonu Başkan Vekili Prof. Dr. Yusuf Ziya İRBEÇ, TÜRKSOY Genel Sekreteri Prof. Dr. Dussanbay KASSEİNOV, Kosova Cumhuriyeti Çevre Bakanı Mahir YAĞCILAR ve Azerbaycan Diaspora Bakanı Nazım İBRAHİMOV yaptılar.
ŞENSOY; HEDEF ENTELLEKTÜEL SİVİL BİR KURUMSALLAŞMA
TASAM Başkanı Süleyman Şensoy Forum’un açılışında yaptığı konuşmasında Başkanı olduğu merkezin çalışmalarından sözederek, pek çok akademik yayının yanında internet ortamında bir ana ve 12 yan siteyle çalışmalarını sürdürdüklerini, TASAM’ın kurumsal sitesinin dünyada takip edilme ve etkinlik bakımından alanında ilk on beş site arasında olduğunu Türkiye’de ise açık ara ilk sırada yer aldığını söyledi.
Türk dünyası gibi kapsamlı bir alana yönelik sadece tek bir merkezin çalışmasının yeterli olmayacağını bildiklerini, bu alanda faaliyet gösteren kardeş kuruluşlarla da iş birliği içinde olduklarını vurgulayan Şensoy, ’’Türk Dili Konuşan Ülkeler İş Birliği Konseyi’’ kurulmuş olmasının da çalışmalara katkı yapması bakımından önemli olduğunu belirtti.
Şensoy, ’’Burada devletin ortaya koyduğu irade çok önemli ama bu birliklerin başarılı olabilmesinin ana unsuru toplumlar arasındaki ilişkilerin ne kadar geliştirileceğiyle ilgili’’ dedi.
Türk diasporasına da değinen Şensoy, diaspora mensuplarının bulundukları ülkelerde en saygın kişi ve kurumlar olması gerektiğini, onların itibarlı olması durumunda Türkiye’nin gücünün aynı oranda artacağını vurguladı.
TASAM Başkanı Süleyman Şensoy “Dünya Türk Forumu” buluşması sonunda sürdürülebilir, sağlıklı bir entellektüel kurumsallaşmayı hedeflediklerini belirtti.
AKINCI İSTANBUL TÜRK DÜNYASININ KÜLTÜREL BAŞKENTİDİR
Türk Konseyi Genel Sekreteri Büyükelçi Halil Akıncı ise Forum’un üçılışında yaptığı konuşmasında Ankara’nın Türkiye’nin başkenti olduğunu İstanbul’un ise Türklerin en büyük kenti olduğunu ve Türk Dünyasında kültürel bir başkent olarak görüldüğünü dile getirdi.
Büyükelçi Akıncı geçmişten günümüze Türk Dünyası konusunda sorunun “fazla gayretkeşlik” olduğunu söyledi. TÜRKSOY’un tarihte Türk devletleri arasında kurulan ilk birlik olduğunun altını çizen Akıncı bunu YÖK’ün Türk ülkelerindeki üniversiteleri kapsayan üniversiteler arası birlik, TOBB’un yürüttüğü Türk Dünyası İş Konseyi ve dünyanın her yerinde yaşayan Türk akademisyenleri kapsayan akademik birliğin takip ettiğini söyledi.
Bütün bu çalışmaların uluslararası faydasının birlikte hareket etmek olduğunu söyleyen Büyükelçi Akıncı Eylül ayında kurulan ve genel sekreterliğine getirildiği Türk İş Birliği Konseyi’nin henüz kurumsallaşmadığını ancak tüm Türk toplumlarını bir araya getirmeyi amaçladıklarını anlattı.
İRBEÇ “DÜNYA YENİ BİR DÖNEME GİRİYOR”
TBMM AB Uyum Komisyonu Başkanvekili Yusuf Ziya İrbeç aralarında dil ve kültürlerinde fazla ayrılık olmayan Türk topluluğunun nüfusunun 250 milyonu aştığını ve etkili hale gelmeye başladığını söyledi. Türkiye ile Türki Cumhuriyetler arasındaki ilişkinin en önemli niteliğinin paylaşılman ortak değerler olduğuna işaret eden İrbeç, söyle konuştu: ’’Türk dünyasının, hoşgörüye ve insan sevgisine dayalı öz medeniyetinden ilham alarak, hep birlikte, bu coğrafyada barışa katkı sağlayacağına, ’Türk Dili Konuşan Ülkeler Parlamentoları Asamblesi’nin de ortak meselelere çözüm bulacağına, ülkeler arasında yakınlaşma ve gönül bağının güçlenmesinde etkili olacağına inanıyorum. Türk ve Türk dili konuşan ülkeler, Avrasya’daki sorunlara aynı hassasiyetle yaklaşmaktadır. Dünya yeni bir döneme girmektedir. Siyasi alanda olumlu-olumsuz gelişmeler tüm ülkeleri etkilemektedir. Bu nedenle iş birliğimizi, görüşmelerimizi özellikle artırmalıyız.’’
İBRAHİMOV; HER TÜRLÜ DESTEĞE HAZIRIZ
Azerbaycan Cumhuriyeti Diasporadan Sorumlu Devlet Bakanı Nazım İbrahimov da Azerbaycan’ın ve tüm Azerilerin Türk dünyasının birliğine önem verdiklerini dile getirerek, ’’Dünyada bulunan tüm Türklerin bir araya gelmesi için elimizdeki bütün imkanları ortaya koymaktayız’’ dedi.
Azerbaycan’da, dünyadaki Türk topluluklarının bir araya gelmesi için çok geniş çaplı toplantılar gerçekleştirildiğine işaret eden İbrahimov, ’’Türkiye ve Azerbaycan devlet büyükleri arasında ’2 devlet, tek millet’ denir. Bu söze benzer şekilde, biz de tek bir milletin diasporası olmak için dünya çapında girişimlerimizi sürdürüyoruz ve Türk dünyasının sesini duyurmak için yaptığımız faaliyetler başarılı oluyor. Bu konuda Azerbaycan çok geniş faaliyet gösteriyor’’ şeklinde konuştu.
Konuk Bakan bir sonraki etkinliği Azerbaycan’da bir şehirde gerçekleştirilmesine karar verilmesi durumunda hem maddi hem de manevi olarak bunu destekleyeceklerini söyledi.
Toplantıya, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli adına katılan İzmir Milletvekili Şenol Bal da demokrasi için bölgesel birliklerin önem kazandığını, Türk dünyasının, iktisadi, sosyal, kültürel ve stratejik alanlarda birlik sağlaması halinde sağlıklı ve güçlü bir birlik haline geleceğini anlattı.
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu adına toplantıda bulunan Balıkesir Milletvekili Hüseyin Pazarcı da partisinin, tüm dünyadaki Türklerle ilgili olduğunu, Balkanlar’da ve dünyanın diğer bölgelerinde yaşayan tüm Türklerin, bulundukları ülkelerin vatandaşlarıyla eşit haklara sahip olarak güven içinde yaşamalarını sağlamanın hedefleri arasında bulunduğunu söyledi.
VALİ DURUER
Dünya Türk Forumu’nun açılışında konuşan Mardin Valisi Hasan Duruer ise konuşmasında Forumu Anadolunun kadim Türk kenti Mardin’de gerçekleştirmek istediklerini ancak bir takım teknik nedenlerden dolayı İstanbul’a alındığını söyledi. Forum’un ikinci gününde "Türk Kültür Alanı; Kültürel Farklılıktan Kültürlerarası Diyaloğa 2; Mardin Örneği" başlıklı bir oturumun da gerçekleştirileceğini belirten Vali Duruer Mardin’in bir "hoşgörü başkenti" olduğunu söyledi. Duruer sözlerini Yunus Emre’nin "Gelin tanış olalım, işi kolay kılalım, dünya kimseye kalmaz" mısraları ile tamamladı.
TÜRK DÜNYASINDAKİ STK’LARIN SORUNLARI
Dünya Türk Forumu konferansı çerçevesinde gerçekleştirilen ’Türk Dünyasındaki Sivil Toplum Örgütlerinin Sorunları’ konulu toplantıda konuşan TAVAK Başkanı Prof. Faruk Şen, Avrupa’da küçülen ekonomiler, artan işsizlik nedeniyle yurt dışında yaşayan Türklerin ülkeye dönüşlerinin 2011’den itibaren hızlanacağını söyledi. Prof. Şen, dünyanın değişik ülkelerine son 50 yılda 6.5 milyon göç veren Türkiye’nin Çin ve Hindistan’dan sonra dünyaya en fazla göç veren ülke olduğunu ifade etti. Çin’in nüfusunun yüzde 3’ünün, Hindistan’ın nüfusunun yüzde 1.8’inin göçmen olduğuna dikkat çeken Şen, Türkiye’nin nüfusunun yüzde 9’unun göçmen olarak yurt dışında yaşadığını vurguladı.
<<>>
Yurt dışında yaşayan Türklerin tek bir çatı altında örgütlenememe sorunu olduğunu ifade eden Şen, ’’Almanya’da 11 ayrı İslami Türk federasyonu bulunuyor. Ancak Yahudilerin hepsi aynı çatı altında örgütlü. Türklerin bir araya gelememek gibi bir sorunu var ve bu etkin olmanın önüne geçiyor,’’ diye konuştu.
17 milyon müslümanın yaşadığı Avrupa’da İslam fobisinin giderek güçlendiğini ve bunun zamanla Türk fobisine dönüştüğünü söyleyen Prof. Şen, ırkçı partilerin giderek güç kazandığını, muhafazakar partilerinde siyasi endişelerle yabancı düşmanlığını körükleyici söylemler geliştirdiğine dikkat çekti. Sovyetlerin yıkılmasından sonra basındaki düşman algısının komünizmden İslam’a döndüğü tespitinde bulunan Şen, 2002-2007 yılları arasında büyüme hızı yüzde 4-5’ler seviyesinde kalan Almanya’ya karşın Türkiye’nin yüzde 40 büyüdüğünü yakın bir gelecekte sadece yurt dışında yaşayan Türklerin değil, diğer milletlerden de göçmenleri ağırlayacağını savundu.
Toplantıda konuşan Türk Amerikan Dernekleri eski Başkanı Dr. Ata Erim, Amerika’da yaşayan Türklerin en büyük sıkıntılarından birinin dernek hayatındaki maddi sıkıntılar olduğunu söyledi. Türk derneklerinin yapılanması ve tarihçesi ile ilgili bilgi veren Erim, Türk derneklerinin birinci önceliğinin Türk toplumunu birarada tutmak olduğunu vurguladı. TADF olarak Türk Günü Yürüyüşü’nü başlatan ekibin başında olduğunu hatırlatan Erim, yürüyüşün her geçen yıl büyüdüğünü, bir bayram havasında gerçekleştiğini dile getirdi.
Toplantının diğer konuşmacısı olan Türk Amerikan Dernekleri Asemblesi Başkanı Günay Övünç, Amerika’daki Türk toplumunu Rum ve Ermenilerle kıyaslama yaptığı konuşmada, ’’Rum ve Ermeniler çok eski yıllardan beri Amerika’dalar. Kilise bu iki toplumda da çok önemli. Siyaset yapılıyor. Bizim İslami kültürümüzde böyle bir anlayışımız yok. Aynı mesajı her hafta duymak, iç lobiciliktir. Kendimizi kötü bir olayla tanımlamıyoruz. Ermeniler 1915 ile kendilerini özdeşleştirmiş durumdalar. Bizim böyle bir kültürümüz yok,’’ diye konuştu.
Övünç, Ermenilerin yılda Amerikan lobisi için 40 milyon dolar harcadığını, Türklerin ise yılda sadece 4 milyon dolar harcadığının altını çizdi. Türk devletinin lobi şirketine 2.5 milyon dolar, 1 milyon dolar da dernekler vasıtasıyla harcandığını kaydetti.
2009 yılında Amerika’da yaşayan Türklerin 1.7 milyon dolar seçimlere yardımda bulunduğunu ifade eden Övünç, ’Sadece haklı olmak yetmez aynı zamanda ikna da etmek gerekiyor. Biz Türkler olarak artık sadece haklı olduğumuzu söylemiyoruz, aynı zamanda ikna için parayı da kullanıyoruz,’’ diye konuştu.
Toplantıda konuşan TÜSİAD ABD Temsilcisi Abdullah Akyüz, herşeyi devletten bekleyen bir yapıda yetişen Türklerin, seslerini duyurma kültürüne sahip olmadıklarını savundu. İçinde bulunan ülkenin STK’ya yaklaşımı da önemli olduğunu ifade eden Akyüz, ABD’de kendi kültürü içinde STK’ların çok büyük önem taşıdığına dikkat çekti. Entegrasyon arttıkça STK eğiliminin arttığı veya azaldığının tartışmalı bir durumun olduğunu belirten Akyüz, STK’ların sadece o ülkedeki insanların sorunlarının dışında, ülke ile anavatan arasında önemli bir rol üstlenmesi gerektiğini ifade etti.
Fransa’da 1984 yılında kurulan Paris Anadolu Kültür Merkezi Başkanı olan Dr. Demir Fıtrat Önger konuşmasında, Fransa’daki Türklerin sorunları ile ilgili açıklamalar yaptı. Fransa’daki derneklerin yüzde 90’ının dinsel dernekler olduğunu ve bunun Fransa’daki Türklerin içe kapanmasına neden olduğunu savundu. Başkan Sarkozy tarafından çıkarılan yasayla göçmenlerin beş yıl boyunca entegrasyona zorunlu kılındığını hatırlattı. 45 yıldır Paris’tan kardiolog olarak çalışan Dr. Önger, fikir ve sanat dünyasında Türk-Fransız ilişkilerinin bir geleneği olduğunu ifade etti. Önger, ’Kabuğuna çekilme ve tecritten kurtularak tüm alanlarda, tüm kurumlarla dialog politikası geliştirilmeli’ diye konuştu.
TÜRK DÜNYASININ ÖNEMLİ KONULARI MASADA
Forum’un ilk günün ilk iki oturumda “Küresel ve Bölgesel Sorunların Türk Dünyasına Yansımaları”, üçüncü ve dördüncü oturumda “Türk Dünyasında STK’lar ve Sivil Toplumun Gelişimi Önündeki Sorunlar” beşinci oturumda “Eğitim - Bilim - Kültür Alanında İş Birliği ve Türk STK’ların Rolü” konuları masaya yatırıldı.
İKİNCİ GÜNDE DE ÖNEMLİ KONULAR ELE ALINDI
Forum’un 22 Ekim tarihindeki, altıncı oturumunda “Yabancı Düşmanlığı, Sosyal Dışlanma ve Türk Diasporası”, yedinci oturumunda “Türk Kültürünün Kurucu Öğeleri: Bütün İnsanlık İçin Bir Evrensel Değerler Projemiz Var mı?”, sekizinci oturumunda “Türk Kültür Alanı”: Kültürel Farklılıktan Kültürlerarası Diyaloğa 1”, dokuzuncu oturumda “‘Sözde Soykırım’, Türk Diasporası ve İş Birliği” onuncu oturumda ise “‘Türk Kültür Alanı’: Kültürel Farklılıktan Kültürlerarası Diyaloğa 2 - Mardin Örneği” konuları müzakere edildi.